Ahmet Arslan, AGİT PA Toplantısında Türkiye Adına Konuştu

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının üç gün süren toplantısında Ahmet Arslan, Türkiye adına görüşler belirtip eleştirilere cevap verdi.

Kars Güncel- Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının (AGİT PA) çevrimiçi olarak gerçekleştirilen ve üç gün süren 2021 kış oturumunda Genel Kurul ile Demokrasi, İnsan Hakları ve İnsani Meseleler Komitesinin Uluslararası toplantısına TBMM’den katılan Kars Milletvekili, 65. dönem UDH Bakanı Ahmet Arslan, pandemi süreci ile ilgili olarak Türkiye adına görüşlerini belirtip, eleştirilere cevap verdi.

Arslan’ın toplantıdaki konuşması ve eleştirilere verdiği cevaplar şöyle; "COVID-19 pandemisinin tüm dünyada kendisini göstermesiyle beraber pek çok ülke siyasi etkinliklerini belirsiz tarihlere ertelemek zorunda kalmıştır.

Bu nedenle siyaset kesintiye uğramakta, hükümetler virüsün yayılmasını engellemek için sıkı önlemler almakta ve uygulanan yasaklar nedeniyle demokrasinin zarar görmesi endişeleri yaşanmaktadır. Seçimlerin, AGİT taahhütlerine uygun olarak gerçekleştirilmesi, halkın idaresini yansıtacak şekilde önlem ve tedbirlerin yansıtılması en önemli konulardan biridir.

Kesintiye uğrayan siyasetin yeniden normalleşmesi için AGİT ODIHR dahil diğer uluslararası örgütler uyarılar yapmaktadırlar. Ülkemizde ise, gerekli önlemler alınarak siyasi parti çalışmalarının devam etmesi sağlanmaktadır.

Ayrıca, bu süreçte siyasetçilerin ve sivil toplum örgütleri gibi aktörlerin ve özellikle hükümetlerin uygulayacakları COVİD-19 önlemlerinin merkezinde insan hakları, göçmen ve mülteci hakları mutlaka yer almalıdır.

Irk, dil, din, cinsiyet ayrımcılığı yapılmaksızın sağlık hizmetlerine eşit şartlarda ulaşılabilmesi insan haklarının ve demokrasinin gerekliliğidir. Ülkemiz, virüsün yayılmasını önlemek ve insanımızın günlük yaşamındaki etkilerini azaltmak için çalışmalar yaparken, mülteciler de dahil olmak üzere toplumun kırılgan kesimlerinin her türlü ihtiyacına cevap vermek için her türlü çabayı göstermekte, tüm vatandaşlarımızın yanı sıra ülkemizdeki bulunan sığınmacıların, COVID-19 için gerekli tedaviyi ücretsiz olarak alması sağlanmaktadır.

10 Ocak 2021 tarihinde Kırgızistan’da erken Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve referandumunun ve Kazakistan’daki parlamenter seçimlerin bu zorlu pandemi döneminde barışçıl ve sükûnetli bir atmosfer içerisinde başarılı bir şekilde yapılmasından memnuniyet duyduk. Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Sadir Japarov’u ve Kazakistan’da Başbakan Askar Mamin tarafından oluşturulan hükümeti tebrik ediyoruz. Türkiye

kapsayıcılık ve sosyal uzlaşma temelindeki demokratik seçimleri her zaman desteklemektedir.

Salgınla mücadele ederken mevcut değerlerimizi ve önceliklerimizi kaybetmeden sahip olduğumuz hakları ve demokrasiyi korumak, AGİT taahhütlerinin uygulanması ve bu nedenle, üye devletlerin sadece ulusal değil aynı zamanda küresel, kolektif bir anlayışla hareket etmesi gerekmektedir.

Ermeni heyetinin karalama kampanyasına devam etmeyi seçmesi ve bu tutumunu sürdürmesi hem üzücü, hem de hayal kırıklığı yaratan bir durum. İsveç heyetinin ülkemize yöneltmiş olduğu suçlamaları da yadırgadığımızı ifade etmek isterim.

Bu iddiaları tamamen reddediyor ve temelsiz buluyoruz.

Böyle kötü düşünülmüş bir yaklaşım ne bölgeye ne de ilgili ülkenin kendisine yarar sağlayacaktır.

Türkiye sürdürülebilir barış ve istikrarın yolunun birlikte açılabileceğine inanıyor. Bunun için ise Ermenistan Hükümetinin yön değiştirmesine ihtiyaç var.

Köklü düşmanlığın ve zehirli söylemin üstesinden gelinmelidir. Bu amaçla, AGİT’in yapıcı ve saygıya dayalı potansiyeli diyalog için kullanılmalıdır. Demokrasimizi daha üst seviyeye çıkarmak, gündemimizde her zaman birinci öncelikli konumuz olmuştur. Yargı ile temel hak ve özgürlüklere özel önem verilmektedir.

Türkiye’de hem iç hukukumuz hem uluslararası yükümlülüklerimiz hem de AİHM içtihadı doğrultusunda uluslararası ifade ve basın özgürlüğü standartlarından faydalanan aktif ve çoğulcu bir medya topluluğu bulunmaktadır.

İfade özgürlüğünü de ilgilendiren münferit davalar bağımsız ve tarafsız mahkemeler tarafından incelenmektedir. Gazetecilik veya herhangi başka bir meslek dalı, ceza soruşturmalarına karşı bir kalkan olarak kullanılmamalıdır. Üstelik suç işleme amacıyla herhangi bir mesleği kullanmak gazetecilik ilkelerine de aykırıdır.

Bu konuda ülkemize yönelik eleştirileri reddettiğimizi ve Türkiye’de bağımsız yargının etkin bir şekilde işlediğini ve herkesin adil yargılanma hakkının güvence altında olduğunu yineliyoruz.

Varsa tutuklu olan herhangi bir gazeteci; onların gazetecilik veya fikir beyanı nedeni ile değil, yasada suç olan başka suçlardan kaynaklı olarak tutuklu olduklarını özellikle ifade etmek isteriz. Bundan kaynaklı olarak gazetecilik mesleğinin arkasına sığınarak kimsenin suç işleme özgürlüğünün olmadığını ifade etmek isterim." dedi.


02.03.2021 20:41:43